Oscar Ödül Töreni

Bu yıl 91.si Düzenlenen Oscar Ödül Töreni’nin başarılı isimleri belli oldu! Ben de kazananlar sonrasını sizler için yorumladım… Eylül Kübra Uzun

En iyi film için yarışan sekiz filme de biraz değinmek istiyorum. Açıkçası bu filmlerin içerisinde benim kişisel favorim Green Book’tu. O nedenle sonuca hiç şaşırmadım. Çünkü çok ağır bir konuyu hiç rahatsız etmeden, yer yer güldürerek, yer yer düşündürerek çok güzel anlatan bir film oldu. Oyunculuklar da benim için kusursuza yakındı diyebilirim. Sanırım diğer filmlerin neden olmadığına değinmek daha doğru olur. Roma gerçekten çok iddialı ve bu ödülü hak eden bir filmdi, ancak Oscar’ı düşünerek yorum yapmam gerekirse, Yabancı Dilde En İyİ Film Oscar’ını alması garanti olan bir film olduğu için En İyi Film Ödülü’nü alamadı.

Black Panther bir Marvel klasiği ve bugüne kadar bu tarz bir film hiç aday olmamıştı ve açıkçası bn de adaylarda bu filmin adını gördüğümde biraz şaşırdım diyebilirim. Ama En İyi Film Ödülü için zaten ihtimal vermediğim bir filmdi. A Star Is Born bence promosyonu çok iyi yapılmış bir film. En İyi Film’de adını gördüğümde biraz şaşırdım ancak ödül alma ihtimalini hiç düşünmedim. Diğer filmlerle kıyasladığımızda çok hafif kalan bir film olmakla birlikte konusu da çok tanıdık… Filmin ilk yarısı benim için çok daha iyiydi. Lady Gaga sahne ve şarkıcılık performanslarında göz doldururken, oyunculuk sergilediği sahnelerde iyi değildi. Belki de o nedenle filme çok iyi bir filmdi diyemiyorum, bütününde bir eksiklik vardı.
Vice bence kurgusu açısından oldukça başarılı bir film olmasına rağmen bugüne kadar verilen diğer ödülleri de düşünecek olursak pek ihtimal verilen bir film olmadı. Oyunculuk anlamında bence Christian Bale biraz eksik kaldı. A Star Is Born filminde yaşadığım eksiklik duygusunun bir benzerini bu filmde de yaşadım. Christian Bale görüntüsünde çok değişiklik yapmış ancak Batman’de gördüğüm ses tonu ve konuşma şekli beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. The Favourite çekim açısından Lenthimos’un dönem filmlerine farklı bir çekim tarzı ve bakış açısı kattığı orijinal bir film ve oyunculuklara da bakacak olursak gerçekten çok başarılılar. Filmde neredeyse üç tane başrol kadınımız var ve üçü de ”En İyi Kadın Oyuncu” ve ”En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” da adaylıkları olan performanslar. Yalnız bu kadar başarılı bir film olmasına rağmen nedense bu film de favoriler arasında pek gösterilmedi.

Ve Bohemian Rhapsody… Aslında ben filmi sevdim ama En İyi Film olarak aday olmalı mıydı tartışılır. En İyi Erkek Oyuncu adaylığının aksine “En İyi Film” kategorisinde güçlü bir aday değildi zaten… Popüler kültürden ötürü önemli bir aday olarak gösterilmiş olsa da, eleştirmenlerden pek de olumlu geri dönüşler alan bir film olmadı. En İyi Yönetmen ödülüne gelecek olursak; benim seçimim kesinlikle Alfonso Cuaron’du ve yanılmadım. Çünkü gerçekten adaylara baktığım zaman Cuaron bu kategoride açık ara öndeydi. Film Cuaron’un çocukluğundan izler taşıyordu ve filmin her şeyi Cuaron’a aitti.

Senaryosu, yönetmenliği, görüntü yönetmenliği… Dolayısı ile filmde hiçbir kopukluk yoktu, her şeyin başından itibaren tek bir elden çıktığı izlenimini veriyordu. İkinci ihtimal olarak Spike Lee’yi düşünüyordum. Ama gönlümden geçen Cuaron, ödülü almış olduğu için mutluyum. En iyi erkek oyuncu ödülü için de tartışmasız favorim Rami Malek’ti. Zaten bugüne gelene kadar bütün ödülleri toplayarak geldi ve sonuç kimse için şaşırtıcı olmamıştır diye düşünüyorum. Beden dili, konuşma şekli ve mimiklerine film boyunca hayran kaldım. Hatta bu filmi tek başına sırtladığını bile söyleyebiliriz. İkinci ihtimalim de Viggo Mortensen’di. Bir İtalyan olmadığı halde, gerçek bir İtalyan’ı oynamak ancak bu kadar doğal olabilirdi diye düşünüyorum. En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nde ben biraz hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Benim tercihim yedi kere Oscar’a aday olmuş Glenn Close’du. Özellikle de bu filmdeki performansının oyunculuk okullarında ders niteliğinde gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki Olivia Colman’ı da göz ardı edemeyiz. Kendisi “Anne” performansıyla benim gözümde ikinci ihtimaldi. Ama ilk adaylığında kazanmış olmasına biraz şaşırdım, sanki bu sefer Glenn Close’un alması gerekiyordu gibi duygusal bir yorum yapabilirim. Ayrıca Melissa Mccarthy de Can You Ever Forgive Me’de oldukça başarılı bir performans göstermişti, ne Oscar’da ne de diğer ödüllerde hiç ihtimal bile verilmemiş olması beni çok şaşırttı. En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü’nde aslında benim favorim Mahershala Ali’ydi ancak kendisini “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” kategorisinde görmek beni şaşırttı çünkü rolü Viggo Mortensen’den çok da farklı değildi rol dağılımı olarak. Asıl En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü dendiğinde Richard E.Grant olmalıydı. Bu pek adil bir kategori olmadı her ne kadar favorim Mahershala Ali olsa da. En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nde favorim Regina King olmakla birlikte ikinci favorim de Rachel Weisz’dı. Özellikle Regina’nın özellikle Porto Rico’ya gittiği sahnelerde döktürdüğünü söyleyebilirim. En İyi Özgün Senaryoda favorim Green Book’tu ve doğru tahmin etmişim. Belki The Favourite bir sürpriz yapabilirdi ama olmadı.

En İyi Uyarlama Senaryoda favorim BlacKkKlansman’dı ve tahminim doğru çıktı. Final sahneleri dışında gerçekten güzel bir şekilde yazılmıştı. Final sahneleri dışında diyorum çünkü finali biraz kör göze parmak sokmak gibi olmuştu ve kullanılmasa da olabilirdi. Ancak If Beale Street Could Talk ve Can You Ever Forgive Me filmleri de uyarlama senaryoda oldukça başarılıydı. Yabancı Dilde En İyi Film’de favorim Roma idi. İkinci ihtimalim de Cold War’dı. Eğer En İyi Film Ödülü Roma’ya verilmiş olsaydı, Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’nü de Cold War’ın alacağını düşünüyordum. En İyi Sinematografi Ödülü hiç şüphesiz Roma’nındı. Bu kategoride ikinci bir ihtimalim yoktu bile… Çok net ve belli bir kategoriydi. En İyi Kurgu belki de benim en çok kafamın karıştığı kategori olabilir. Çünkü ödülü Bohemian Rhapsody kazandı evet ama Vice ve The Favourite de kurgu anlamında oldukça başarılı bir iş çıkarmıştı. En İyi Film Şarkısı Ödülü de çok bariz bir şekilde Lady Gaga-Shallow olacaktı.

Bu şarkıyı Lady Gaga ile Bradley Cooper’dan göz göze o kadar çok dinledik ve promosyonu yapıldı ki; benim de favorim olmakla birlikte bu görüntüyü sürekli görmekten biraz sıkıldığımı belirtmek isterim. En İyi Film Müziği Ödülü’nde benim favorim BlacKkKlansman’dı. Film boyunca duyduğum şarkıları Shazam’layıp kendi listeme eklemekten yorulmuş olabilirim Ancak kazanan Black Panther olunca biraz şaşırmak denemez ama beklemiyordum diyebilirim. Çünkü Black Panther’de de oldukça orijinal soundlar vardı.