Çiğdem Akın ile moda serüveni ve yeni markası CHA üzerine…

0
680
Eylem Şimşek

Tasarımcı Çiğdem Akın kızı Ayşe Akın ile birlikte oluşturduğu CHA markasındaki İlkbahar/Yaz 2019 Ukte koleksiyonu ile karşımızda. Hayalini kurduğu yeni markasını hayata geçirmenin heyecanını yaşayan Çiğdem Akın ilk koleksiyonu Ukte ile klasikleşmiş stilinin dışına çıkarak yazın enerjik ritmine ayak uyduran parçalara imza atıyor. Eylem Şimşek

Moda alanına sizi yönlendiren sebepleri merak ediyoruz? diye sorduğumuzda geçmişte tasarıma dair bir şeyler yapacağını hep bildiğini ve bu yüzden lise döneminde devam ettiği koleji yarıda bırakarak meslek okuluna yöneldiğini belirterek başlıyor röportaja sevgili Çiğdem Akın. Mesleğe adım attığı yıllarda moda tasarım okulları olmadığını dile getiren Akın, bu sebeple bir yandan meslek okulunda işin teknik tarafını öğrenirken diğer yandan da kendini nasıl geliştirebileceğini araştırmış hep. Zaten ailesinden gizli olarak okulunu değiştirmiş, yine kendi başına o dönem alternatifi olmayan bir kurumun, Vakko’nun çatısı altında ilk etapta tadilat yapmaya başlayarak 16 yıl boyunca gelebileceği en üst noktaya kadar gelerek kendi markasını kurmanın ona yaşattığı mutluluk ve özgüven ile yoluna devam ediyor. Bugünlerde ise onu sevindiren bambaşka bir heyecanı, kızı ile oluşturduğu CHA markasını hayata geçirmiş olmanın haklı gururunu yaşıyor.

Yeni sezonda kızınız ile birlikte CHA adını verdiğiniz yepyeni bir marka kurdunuz. Bu koleksiyondan bahsedebilir misiniz, ne gibi detaylar karşılıyor bizleri?
Büyük kızım ile birlikte CHA isminde plaj giyimine yönelik bir marka oluşturduk. Bu benim uzun zamandır aklımda olan planladığım bir şeydi. Koleksiyonun temeli Uzakdoğu’dan Osmanlı’ya pek çok kültürde karşımıza çıkan çintemani deseni.

Çiğdem Akın

”Gönül gözü, dünya gözü ve akıl gözünü simgeleyen üç noktadan oluşan bu desen hikayemizin başlangıcını oluşturuyor”

İlkbahar/Yaz 2019 koleksiyonunuza baktığımızda etnik desenler, afrika temaları ve naturel renkli parçaları ön planda görüyoruz. Bu koleksiyonu neleri baz alarak oluşturdunuz? 

Ukte adını verdiğimiz yeni koleksiyonda etnik desenleri modern bir anlayışla bir araya getirdik. Koleksiyonda mayodan, pareoya, havludan elbiseye geniş bir yelpazede tasarımlar  yer alıyor. Koleksiyonda özellikle havlu kumaşından yapılan kaftanların öne çıktığını söyleyebilirim.

Bu koleksiyonunuzdaki farklılıklar neler?
Çiğdem Akın markasının artık klasikleşmiş bir stili var. Renklerle, desenlerle ve kalıplarla oynamayı seven eğlenceli bir marka Çiğdem Akın. CHA ise bu çizgiden kopmayan lakin daha genç bir anlayışa sahip. En büyük fark ise aslında markanın varlık sebebinde. Tamamen plaja yönelik bir koleksiyon hazırlamak bir tasarımcı için aslında büyük bir risk. Ben ve ekibim bu riski göze aldık, şimdi bu konuda başarılı olduğumuzu görmek beni umutlandırıyor.

Kumaşlara siz mi karar veriyorsunuz yoksa ekibinizle ortak bir karar doğrultusunda mı hareket ediyorsunuz?
Bu sektörde ekip her şey demek. Eğer yalnızsanız yapabilecekleriniz de maalesef belirli bir sınırda kalıyor. Her ne kadar ekip arkadaşlarımın fikirlerini alıyor olsam da tasarım süreciyle ilgili kilit kararları her zaman tek başıma alıyorum. Buna kumaş ve desen seçimi de dahil. Ukte koleksiyonunda ise ilk defa bir başka kişiyle, kızımla birlikte hareket ettik. Bu benim işin hem zorlu hem de bir o kadar keyifli bir deneyim oldu.

Hedeflerinize ulaşmak için nasıl bir yol izlersiniz genelde?
Hayat öyle büyülü ki, daha siz hayal kurarken o hayalin gerçekleşmesi için gerekli olanları bir araya getiriyor.

”Bir alanda doyuma ulaştığınızda kendinizi yeni hayaller kurarken yeni projeler geliştirirken buluyorsunuz. Tasarımcı olmak sanırım böyle bir şey”

Tükenmek bilmeyen bir yeniye duyulan merak duygusu var. Hedeflerime ulaşmak için ise çalışmaktan başka bir yol bilmiyorum. Vazgeçmeden, durmadan çalışmak çalışmak ve çalışmak.

2004 yılından bu zamana kadar markanızın zaferleri ne oldu?
Her zafer aslında sadece kazanıldığında mühim. Daha iyiye ulaşma arzusu tüm zaferleri bir basamak olarak görmeye sebep oluyor. Vakko’dan ayrılıp kendi markamı kurmak büyük bir riskti, bu markayı bugün olduğu noktaya getirmek ise en büyük zaferimdir.

Moda alanında bugüne kadar sizi en çok şaşırtan ne oldu?
Sanırım bu sorunun bir yanıtı yok. Moda dediğiniz şey şaşırtmanın ta kendisi. Başka türlü söylemenin, beklentinin ötesine geçmenin adı. Benim gibi tasarımcıların görevinin şaşırmak değil aksine şaşırtmak olduğunu düşünüyorum.