Göz çevresi gençleştirme

0
526

Gözler kalbin aynasıdır ancak unutulmamalıdır ki aynı anda yaşın da aynasıdır. Gözler, canlılığı, duyguları, sağlığı ve gençliği yansıtır. Bu bölgedeki derinin çok daha ince olması, dolaşımının daha özel olması ve doğal yaşlanma sonucunda oluşan cilt yaşlanmasıyla da ilk belirtiler göz çevresinde başlar. Bu bölgede ince ve derin kırışıklıklar, göz altı morlukları, göz altı torbalanmaları, göz altında hacim kayıplarına bağlı çukurlaşmalar, çizgilenme, göz kapağı ve kaş düşüklüğü, göz altı halkaları görülmektedir ve bu değişiklikler kişiyi olduğundan daha yaşlı, uykusuz, mutsuz ve yorgun gösterir. Dr. Yasemin Savaş

Dr. Yasemin Savaş

Yaşa bağlı değişiklikler dışında genetik yatkınlıklar, dış etkenler (güneş, sigara, yanlış ürün kullanımları ) yaşam tarzındaki bazı düzensizlikler ( uyku ve beslenme bozuklukları, alkol ve sigara tüketimin yoğun olması ) de bu değişiklikleri tetikler ve arttırır. Göz çevresi gençleştirme için çeşitli tedavi yöntemleri vardır, öncelikle problemi doğru tespit edip ona yönelik tedaviler planlanması gereklidir. Tedavi tespitinin ardından göz mezoterapisi, göz peelingi, göz altı dolgusu, botoks, lazer tedavileri, bu bölgeye özel nem aşıları ve ameliyatsız göz kapağı estetiğinden faydalanmak mümkündür. Göz Mezoterapisi genetik faktörler, stres, dolaşım bozukluğu ve diğer nedenlerden dolayı göz çevresinde oluşan mor halkalara, ince kırışıklıklara ve gözaltı torbalarına yönelik uygulanan bir yöntemdir. Tedavisi, bu bölgeye özel vitamin hyaluronik asit, mineral ve peptit karışımlarının enjeksiyonu şeklindedir.
Cilde nem ve gerginlik veren maddelerin kaybıyla ortaya çıkan sorunlardan biri de göz altı morluklarıdır. Estetik kaygı oluşturan bu durum kişinin yorgun, yaşlı ve hasta görünmesine sebebiyet verir. Göz altı hyaluronik asit dolguları gözümüzün hemen altındaki morlukları , halkaları , çökmeleri gidermek için yapılan bir uygulamadır. Göz altı dolgularının aynı anda içerisinde vitamin ve peptit karışımlarının olması nedeniyle bu bölgedeki ince çizgilerde de düzelme sağlar.
Göz kapağı ve kaş düşüklüğü çok ilerlemiş kişilere ya da yapısal ve genetik olarak göz kapağı ve kaş düşüklüğü olan kişilere botoks uygulanır. Göz kapağı ve kaşların düşük olması, kişiye hüzünlü ve asık bir ifade verir. Botoks uygulaması sonrası göz kapağı ve kaş mesafesindeki açılma, yüz ifadesini de olumlu anlamda değiştirir. Yüze canlılık ve aydınlık ifadesi kazandırır. Botoks istemeyen ve göz çevresi problemleri , kaş düşüklüğü olan hastalara gençlik aşısı , ameliyatsız göz kapağı estetiği , kaşları kaldırmak için dolgu ( kaş ve şakak dolguları ), odaklı ultrason ve asıcı ip uygulamaları da uygulanabilinir.
Ameliyatsız göz kapağı estetiği ile cilt yüzeyine etki ederek hızlı bir şekilde yenileme sağlayan başta üst göz kapağı sarkmaları olmak üzere pek çok durumda ameliyata gerek olmadan cildi gençleştirmek mümkün. Uygulamanın yapıldığı bölgede gaz halinde bulunan su buharı ve azot, yüksek enerji ile plazma enerjisine dönüştürülür. Bu enerji ile cilt üzerindeki lezyon buharlaştırılarak problemli dokular yok edilirken, yeni doku oluşum süreci de başlatılır. Bölgesel olarak ciltte sıkılaşma, fazla deriden kurtularak toparlanma meydana gelmektedir. Özellikle cerrahi istemeyen hastalarda kullanılan bir yöntemdir.