Her zaman şıklığı sadelikle tamamlayan Pınar Özevlat, yöresel çiçek motifli oyalarından ilham alarak, gümüş üzerine yerleşmiş koton ve iğne işi ile swarovski taşlarla değerli takılara imzasını atıyor. Eğitimini Londra’da moda tasarımı üzerine tamamlayan ve ilerleyen yıllarda tasarımlarını takı üzerindeki çalışmaları ile geliştiren Pınar Özevlat kendi adını verdiği markasının hikayesini anlatıyor. Eylem Şimşek
Aksesuarlara olan ilginiz nasıl başladı?
Aldığım eğitim, el sanatlarına olan yatkınlığım ve yeteneklerimle başladı. Tekstil eğitimini aldığım zamanlarda yaptığım araştırmalar, gözlemlerim ve çizimlerimle kendimi geliştirdikçe başlangıçta bilekliklerle kolyeler ve nihayetinde şu anda yoğunlaştığım
küpe tasarımları ile başlamış oldu.
2016 yılında hayata geçirdiğiniz markanın, hikayesini anlatır mısınız nasıl ortaya çıktı?
Pınar Özevlat (Pınar Jewellery) markası boş zamanlarımda araştırma ve çizimler yaparak başladı. Amacım değişik materyal kullanarak farklı tasarımlar oluşturmaktı, böylece insanların ilgisini çekeceğimi düşündüm. Pınar Özevlat markası üç yaşında ve yeni bir marka olmasına rağmen Londra’da ve yurt dışında çok ilgi görmeye başladı bile. Günümüzde, katıldığım fuarlarda gördüğüm ilgi, beğeni ve talepler üzerine kendimi dahada geliştirerek emin adımlarla takı tasarımı çalışmalarımı yoğunlaştırmış bulunmaktayım. Şu anki çalışmalarım Londra’da Şubat ayın ilk haftası düzenlenecek Pure London fuarında sergilenecek. Hedefim her zaman markamı ileriye taşımak ve yeni, farklı, şık aksesuarlar tasarlamak.
Londra’da tamamladığınız moda tasarımı eğitimi size neler kazandırdı?
Londra’da tamamladığım tekstil ve moda tasarımı eğitimi çok şey kattı el sanatlarına olan yeteneğim ve ilgim, aldığım bilgilerle, araştırmalarımla yürüdüğüm yolu çizmeme vesile oldu.
Moda ve tekstil endüstrisinde yer alan bir aileden geliyor olmanın size katkıları olduğunu düşünüyor musunuz?
Ailem İngiltere’de yıllarca giyim endüstrisi içinde oldu. Dolayısıyla çocukluğumda, kadın ve çocuk giyim tasarımlarının, atölyelere kumaş olarak girip mağazalara şık kıyafetler olarak sevkedilmesini izleyerek geçirdim. Kumaş, iplik, moda, her yaşta aşina olduğum şeylerdi ve bana hitap ettiği için tekstil moda tasarım eğitimini almak yolunda çok büyük katkısı oldu.
Koleksiyonlarında genellikle tığ işi ve el örgüsü gibi geleneksel dikiş tekniklerini kullanıyorsunuz. Yeni koleksiyondan bahsedecek olursak ne gibi detaylar, renk ve farklılıklar görülüyor?
Koleksiyonlarımda tığ işi teknikleri tasarımın başlangıç noktası diyebilirim. Sadece Pınar Özevlat markasına özel teknikler kullanıyorum ve tasarımlarımın ana temasının çiçeklerin oluşturması tüm renkler demek. Koleksiyonlarımda bütün renkleri görebilirsiniz. Çiçek demek renk demek. Yeni koleksiyonumdan bahsedecek olursak, tığ işi yine ön planda ama bunun yanı sıra doğa mucizemiz ipek kozalar kullanarak ve yine çiçek ama farklı motifler tasarladım. İpek koza ile inci ve sedef taşlar kullanarak çok şık ve asil görünümlü tasarımlar elde ettiğimi düşünüyorum.
Kaç parçalık bir koleksiyon, materyal olarak neler kullandınız?
Tasarımlarım kişiye özel tasarımlar yanında 8 ile 12 parçalık koleksiyonlar hazırlıyorum. Kullandığım materyaller, %100 koton, gümüş, inci, pul, sedef, swarovski taşlar ve doğa mucizemiz ipek kozalar. Ayrıca kullandığım materyallerin alerjik olmaması en önemli kriter bizim için.
Tasarımlarınızı hayata geçirirken neler size ilham olur?
Doğanın güzellikleri, kültürümüz, eski bir fotoğraf ve yöresel çiçek motifli oyalarımızla bütünleşip şık ve zarif kadınların güzelliklerini tamamlayan tasarımların oluşabilmesi. Gördüğü ilgi ve talep yoğunluğu üzerine aldığım ilhamla daha da zengin koleksiyonlar sergileyerek yoluma devam ediyorum.
Peki, takı dolabınızda ki en özel parçanın nasıl bir hikayesi var?
Aksesuarlarımın hepsi birbirinden değerli ve çok özel benim için. Önce kendi hayalimde çizdiğim, daha sonra kağıda döküp, her küçük ayrıntısına kadar her aşamada göz alıcı ışıltıları ile şekillenip oluşan tasarımlarımın oluşturduğu takılarımın olması benim için en güzel hikaye.