Röportaj: Orhun Faruk Saraç ile erkek modası üzerine!

0
670

Yurt dışında moda ve pazarlama üzerine aldığı eğitimden sonra Faruk Saraç markasının ikinci nesil yöneticisi olarak karşımıza çıkan Orhun Faruk Saraç, aynı zamanda markanın kreatif direktörlüğünü de üstleniyor. Hazır giyim koleksiyonunun yanı sıra özel dikim alanında verdiği servisle de fark yaratarak devraldığı bayrağı ileriye taşımayı hedefleyen Orhun Faruk Saraç moda trendleri ve markanın yeni sezonuna dair detayları bizlerle paylaşıyor. Röportaj: Eylem ŞİMŞEK


Lisans eğitimini Milano Instituto Marangoni’de moda ve pazarlama, yüksek lisansını ise Toronto George Brown College’da pazarlama üzerine yapan Orhun Faruk Saraç, ilk koleksiyonun ana temasını klasik erkeğin hafta içi ve hafta sonu kombinleri üzerine kurguluyor. İkinci kuşak olmanın verdiği sorumlulukla ve büyük bir titizlikle çalıştığını belirten tasarımcının en büyük hedefi ise babasından gelen mesleği en iyi şekilde devam ettirmek. Şık detaylar, en üst kalite kumaşlar ve ustalıkla işlenen tasarımlarla sonbahar-kış sezonunda stil sahibi erkeklere bir yaş limiti olmadan öneriler sunan Orhun Faruk Saraç, rahatlık ve şıklığın bir arada olduğu zamansız bir stil anlayışı benimsiyor.

Genç yaşta, ikinci nesil olarak markanın başına geçerken referans aldığınız, size ışık tutan en önemli başvuru kaynaklarınız nelerdi?
Markaya duyulan güven ve babamın 40 yılda yarattıkları bu markanın başına geçerken ne kadar sorumluluk sahibi olmam gerektiğini fark ettirdi. Beklentilerin daima yüksek oluşu, verilen kusursuz hizmet bu etkenlerden birkaçı…

Tekstil alanında üretim yaparken bir yandan da farklı bir şeyler yapmak geçiyor mu aklınızdan?
İkinci bir işi yapmak için öncelikle var olan işin kusursuz olması gerektiğini düşünüyorum. Faruk Saraç Modaevi’nde tamamen kişiye özel çalıştığımız için gün içerisinde tüm mesaimi veriyorum. Şu anda yurtdışında bir showroom açma fikri dışında herhangi bir düşüncem yok.

Tasarımlarınızın atölye sürecinden bahseder misiniz?
Özel dikim servisimizde gelen müşterimize kesinlikle sorduğumuz soru yapılacak kıyafetin nerede giyileceği. Bu bir seyahat için mi, bir toplantı için mi, özel bir gece için mi yoksa günlük kullanım için mi? Burada aldığımız her cevap bizi en doğru kumaş ve model seçimine götürüyor. Ardından ‘tela’ ve ‘kol’ prova adını verdiğimiz 2 prova gerçekleştiriyoruz. Bunlar bize kusursuz bir netice almamızı sağlıyor. Özel dikim bölümünün en keyifli yanlarından biri de bu diyebilirim. Sizin için tasarlanmış ve üretilmiş bir tasarım söz konusu. Genelde müşterilerimiz kumaş seçiminden, sonra model kısmında tamamen kendilerini bize emanet ediyorlar. Modaevi mantığı da böyle var oluyor.

Şu anki koleksiyonunuzda ne tür tasarımlar yer alıyor?
Her markanın kendine ait bir DNA’sı olduğunu düşünüyorum. Faruk Saraç markası klasik erkeği temsil ediyor. İkinci jenerasyon olarak ben bu DNA’yı bozmadan gençleştirmeye çalışıyorum. Bu sezon kış koleksiyonumuzda açık kahve, lacivert ve koyu yeşil renkler çokça var. Kışlık tek ceketlerde kargo cep modeli, kalın örgü kazaklar ve her zaman çalıştığımız kaşmir paltolarımız yine ön planda. Özel dikim kısmına gelirsek bu tamamen özgür tasarımlar yapmamızı sağlıyor. Kuşaklı ceketler, spor yarım kabanlar hatta bu sezon başlatacağım kişiye özel deri ve nubuk ceket modellerimiz olacak.


Ne tür kumaşlarla çalışıyorsunuz ve bunları nereden temin ediyorsunuz?
Çoğunlukla dokuma kumaşlar üstüne çalışıyoruz. Yünlü veya kaşmir kumaşlardan denim kumaşlara, hatta ‘vikunya’ yünü dediğimiz Ant dağlarında yaşayan bir tür lama kılından üretilen en özel kumaşlara kadar pek çok kumaş elimizde mevcut. Lüks hizmet veren bir marka olarak Faruk Saraç Modaevi’nde şu anda yok yok diyebilirim.

Şehirli çalışan erkekler için profesyonel hayatta ideal çözümler sunan bir marka olarak koleksiyonda bu sezonda ön plana çıktığını düşündüğünüz en ilginç detaylar hangileri?
İş adamlarından yola çıkarsak aslında her gün takım elbise giyme durumu söz konusu. Burada biz zorunda kaldıkları için giydikleri değil, içinde keyif aldıkları tasarımlar yaratıyoruz. Üst kalite kumaşlar, rahat hissettikleri takım elbise, pantolon, gömlek ve ceketler ve bunlara eklenilen detaylar… Geçen kış müşterilerimizin pantolon ceplerinin içlerini kadife kumaştan yaptık. Elini cebine attığında bile aldıkları hissiyat bizim için gayet olumluydu. Bu sezon da benzeri birçok farklılıklar yapacağız.

Kişisel stilinizi nasıl tanımlarsınız ve bu stil çizgisi oluşturduğunuz tasarımlara ne oranda yansıyor?
Renkli giyinebilen, vücut ölçülerime göre model tercih eden biriyim. Genelde ilk tasarladığım şeyleri kendi üstümde giyerim. Tasarlanacak olan bir ceketse mesela ne kadar resmileştirip ne kadar sporlaştıracağım benim elimde. Aynı kumaştan resmi bir kıyafette hazırlayabilirim, modeli tamamen değiştirip gündelik hale de getirebilirim. Sadece bir düğme bile bir kıyafeti farklılaştırabilir. Fakat müşterilerime tasarım yaparken çok da kendi stilime göre kıyafetler hazırlıyorum diyemem; dediğim gibi bir marka DNA’sı mevcut ve ben de buna sadık kalıyorum.

Erkeklere Sonbahar/Kış 2021 sezonu için bir moda tavsiyesi vermenizi istesek…
Öncelikle bir erkeğin kişisel bakımının giydiği kıyafetten daha önemli olduğunu düşünüyorum. Saç ve sakal tıraşı bunların başında geliyor. Onun dışında ise kendi vücut hatlarına uygun kıyafet tercih etmeleri gerekiyor. Renk ve model seçimi bundan sonra geliyor. Basenli veya göbekli kişilerin dar kesim ürünler tercih etmemeleri gerekiyor. Moda kavramı kişiye göre değişkenlik gösterebilir. Sizin tarzınız klasiktir başka bir erkeğinse daha renkli ve aykırı olabilir. Önemli olan kendi stilimizi yaratmak. Ana soruya gelirsek bu sezon takım elbiselerimizin için boğazlı ve normal triko kazaklar giyebiliriz. Gömleklere çokta bağlı kalmaya gerek yok.

Son olarak, Faruk Saraç tasarımlarının temel felsefesini bir motto veya mesajla vermeniz gerekse bu ne olurdu?
Faruk Saraç markasında verilen servisin ve alınacak ürünün kusursuz olduğunun müşterilerimize hissettirmek en önemli felsefemiz. Tamamen kendilerini özel hissettirmek bu kapıdan içeri girildiğinde en büyük amacımız.