Özel röportaj: Roja Dove

0
748

Dünyanın en lüks parfüm evi olarak bilinen Roja Parfums’ün kurucusu sevgili Roja Dove, markası hakkında tasarladığı parfümlere istinaden, insanların içlerinde farklı duyguları tetikleyen kalite ve lüksü bir arada sunarak, parfümlerini kullanan müşterilerine sonsuza dek hayatlarının parçası olacak bir koku sunmak olduğunu söylüyor. Yıllarca parfüm alanında görev aldıktan sonra bu başarısını ileri taşımaya karar vererek kendi markasını kuran Dove, Swarovski kristalleri ile süslenen özel kapaklı şişelerdeki kokuların hikayesini ve yakalamış olduğu başarısını bizlerle paylaştı. Eylem Şimşek

Markanızın kuruluş hikayesini kısaca sizden dinlemek isteriz. Parfüm evi açma fikri nasıl oluştu ve markanız bu süreçte nasıl şekillendi?
Roja Parfums markası oluşmadan önce zaten uzun bir süredir parfüm sektöründe bulunuyordum. Dünyanın en köklü parfümeri markalarından birinde uzun yıllar görev yaptıktan sonra, 2001 tarihinde kendi şirketimi kurdum. Sevdiğim şeyi yapmaktan büyük zevk alıyordum ve özel müşterilerime ısmarlama parfüm (bespoke perfumes) tasarlarken bir yandan da Harrods’ta bulunan Roja Dove Haute Parfumerie butiğimi işletiyordum. Ticari bir marka kurmak asla yoktu aklımda, ancak annemin ölümünden kısa bir süre sonra çok yakın arkadaşımla bir akşam yemeğe çıkmıştık ve onun bana söyledikleri metaforik anlamda tokat gibi suratıma çarpmıştı. Arkadaşım bana, “Bütün hayatını, herkesin çalışmasını teşvik ederek geçirdin. Ne zaman kendininkini yapacaksın?” dedi. Arkadaşımın bu düşüncesi ve annemin soyadımızla ilgili söylediği sözler üzerine 2011 yılında kendi markamı kurmaya karar verdim.

Roja Dove

Bu işi gerçekten yapacaksam, elimden gelenin en iyisini yapmalıydım. Dünyanın sahip olmadığı şeyin gerçekten lüks bir parfüm markası olduğunu hissettim- kaliteden kesinlikle ödün vermeyen bir marka.

Çalışmak zorundaydım ve içimden gelen güce güvenerek Harrods’a elimdeki yüksek kalitedeki parfümleri (Haute Parfumeri) sundum onlarda markamı ana parfümeri salonlarında stoklamak istediklerini söylediler. İlk sabah orada olduğumu ve tüm hayatımın bir dükkân da sergilendiğini görmeyi asla unutmayacağım. Şanslıydık ve Harrods’ta yapılan en iyi lansmalardan biri olmuştu. Rahatlamam ve zevkim için bu korku gerekiyordu; çünkü artık Dünyanın her yerinden insanlar benim parfümlerimi kullanmaya başlamıştı. Bu kadar başarılı olmamın sebebinin gerçekten her ortaya çıkardığım çalışmalarımda en iyi kalitede ürünlerin kullanılması ve bu konuda gerçekten becerimin olduğuna inanıyorum. Bir koku beni altı aydan iki yıla kadar her yere götürebilir, çünkü müşterilerimize sunduğum şeyin kendisinin mümkün olan en iyi versiyonu olduğundan emin olmak istiyorum. Müşterilerin bunu gerçekten hissettiğine inanıyorum ve sonuç olarak gerçek kalite ve özgünlükten dolayı parfümlerimi satın almak istiyorlar.

Elixir hakkında neler söylemek istersiniz hangi notalardan oluşuyor?
Elixir parfümü gerçekten çok ilginç bir koku; çünkü tamamen şimdiye kadar yaptığım işlere benziyor; ama aynı zaman da diğerlerinden de oldukça farklı. Her zaman saf parfümler ortaya çıkardım; ama Elixir için aklımda hafif, enerjik ve uçuk bir koku tasarlamak vardı. Bu yüzden yepyeni bir konsantrasyon oluşturdum: Bir Essence De Parfum. Elixir, teninizde Eau de Toilete gibi fresh ve hafif bir koku olurken, kullanılanları şaşırtarak saf parfüm gibi uzun süre cildinizde kalıcılığını korur. Saatlerce kendini baştan çıkarıcı ve kalıcı bir şeye sokar. Teknik olarak oryantal bir kompozisyon ama çok hafif, çiçeksi bir kompozisyon. Elixir, oryantal ve çiçeksi notaları arasında sanki bir köprü gibi duruyor. Gül, Ahududu, Şeftali ve Vanilya’nın ana uyumuna dayanır ve hala güçlü ve dikkat çeken güzel kadınsı bir kokunun özüdür.

Parfümler konusunda nasıl bir zevke sahipsiniz? Yeni bir parfümü ortaya çıkarırken nelerden ilham alırsınız?
Benim tasarım sürecim parfüm sektörünün altın yılına olan saygım ile bağlantılı. Yani, parfümcülerin hem finansal hem de içerik kısıtlamaları ile oluşturmadıkları veya yaratıcı bir brief sonucu veya pazarlama kampanyasına cevaben oluşturmadıkları bir süreçle bağlantılı. Kokularımın arkasındaki ilhamdan söz etmek gerekirse, genellikle bir adla başlar. Bahçede bir çay eşliğinde ortağımla birlikte oturup aklımıza gelen ilginç ve bir takım çağrışım yapan kelimeleri seçerek, o kelimelerin etrafında koku oluşturuyorum. Diğer zamanlarda bir şeye tepki olarak isimlerle karışılacağım: İşim gereği çok seyahat edebildiğim için çok şanslıyım ve bu yüzden dünyadaki her türlü güzelliğe maruz kalıyorum. Ve bu işimi yaparken de ilhamımı seyahat, insan, edebiyat ve sanat gibi şeylerden alıyorum. Bu konuda iyi olan şey gözlerimin her zaman açık olması ve aklımın her zaman merak uyandırıyor olması, bu yüzden de herhangi bir şeyden ilham almak zor değil.

Parfümlerin duygular üzerinde bıraktığı zarif etkiyi siz nasıl tanımlarsınız?
Bir parfümcü, çekirdeğimizdeki somut- soyut imgelerden somut olanı oluşturan bir şair veya hikaye anlatıcısıdır. Müşterilerimizin hayatlarının ve sevgilerinin bir parçası olan ürünler sunduk- onların anılarıyla ve onları tanıyanlarla iç içe. Duygularımız üzerinde büyü yapan ve gizlice duyularımıza dadanan kokuları yaratmayı hedefliyorum; kalbimizi tutan kokuları, umarım sevilecek ve hatırlanacak kokular. Kokular kedi hırsızı gibi çalışır; onlar davetsiz bir şekilde zihnimizde ve ruhumuzdan habersiz. Tekrar ziyaret edildiğinde, aklımızda derin bir iz bırakarak, anıların ve duyguların kilinidini açarlar. Koku, içimizdeki risk ve vahiy içeren bir yer için bir portal gibidir. Koku her şeyi farklı hale getirir- duyguların en mahremiyeti.

Daha sürdürülebilir marka olma yolunda ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Bunu sorduğun için teşekkür ederim. Bu konuşmaların yapılması ve markaların çabaları hakkında sorular sorulması çok önemli. Sürdürülebilirlik şu anda firmamda konuşulmaya devam eden ana konulardan birisi ve yöneticilerimiz çoğu iş yüklerinin birçoğunda bu konuyu geliştirmek için çabalamakta. Gezegen için çok önemli bir konu olduğuna inandığımız için en sürdürülebilir marka olmak için çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz. Tüm bu güzel parfümeri malzemelerimizin büyüdüğü yer! Lüks bir marka olarak ambalajlarımızı geri dönüştürülebilir ve biyolojik olarak parçalanabilir hale getirmek için çalışıyoruz; ama bu biraz zor olabiliyor. Örneğin, şişelerimin her birini süsleyen kapaklar 14 adet Swarovski kristali içeriyor. Bu kapaklar gibi diğerleri daha fazla iş gerektirecekken, daha çevre dostu olacak şekilde değiştirilebilecek bazı ambalajlama unsurları var. Tamamen lüks bir ürün sunmaya devam ederken, kutular ve malzemeler gibi şeylerle başlayarak sürdürebilir bir marka olmak için adımlar atıyoruz. Bunun dışında, firma olarak ne kadar atık ürettiğimiz üzerinde çalışıyoruz. Teslimatlarımızın daha çevre dostu bir ambalajda bize gelmesini talep ediyoruz ve genel merkez çalışanlarının ofisten gelen ve çıkan her şeyi çevre açısından ele almasını istiyoruz- çünkü “değişim evde başlar”. Yeni ama çok heyecan verici bir zaman ve lüks sürdürülebilirliğinde ön saflarında yer almayı umuyoruz.

Siz, mevsimsel ya da ruh halinize göre farklı parfümler kullanıyor musunuz? Yoksa sizi anlatan bir imza parfümümü tercih edersiniz?
Her zaman aynı parfümü kullandım ve bir gün taze bir şişe ambalajını açtım ve formülün değiştiğini gördüm- sadece aynı değildi. Yeni imza kokumu uzun bir süre aradıktan sonra, kendim için koku yapmaya karar verdim. Bu beni tamamen içine alan koku olacaktı ve kokunun biçimindeki tarz ve kişilik benim duygularımı yansıtacaktı. En çok sevdiğim materyalleri seçtim- parfümeri dünyasının sunduğu en mükemmel örnekleridir. Formülde yüzen altın tanecikler aslında bu yaratmada kullanılan tüm malzemeler için en az kıymetli olanıdır.- onlar sadece biraz eğlenceliydi ve benim mizah anlayışımı ve hiçbir şeyi çok ciddiye almadığımı gösteriyor. Nereye gidersem gideyim, insanların bana “ne giyersin” diye sorduğunu, ardından “nereden alabilirim?” diye sormaya devam ettiler. Uzun yıllar formülü tuttuktan sonra, kokumu dünyadaki birkaç kişiyle paylaşmaya karar verdim. 25 tane şişeyi Birleşik Krallıktaki müşterilerime vermeye karar verdim ve kalan 25 tane şişeyi de 25 Eylül olan doğum günü tarihimde bütün Dünya’ya sunmaya karar verdim. Her yıl stoklarımız tükendi ve parfümü alamayan müşterilerimizden özür dilemek zorunda kaldık. Bugün müşterilerimizin talebini karşılamak için 250 tane şişeyi İngiltere’deki müşterilerimize ve 250’i şişeyi de dünyanın geri kalanına bırakıyoruz. Dünyanın benim kokumu sevip tercih etmesinden dolayı çok heyecanlı ve gururluyum.

Markanızla ilgili yakaladığınız en büyük başarınız nedir sizce?
Sanırım markamdan elde edilen en büyük başarının İngiliz Büyükelçiliği tarafından “Büyük Britanya” (The Great Britain) kampanyasında elçi olup olmayacağımı sormaları olduğunu düşünüyorum. Büyük İngiltere kampanyası Diamond Jubilee, Londra Olimpiyatları ve Paralimpiklerinin yarattığı heyecandan yararlanmak için 2012 yılında başlatıldı. O zamandan beri, kampanya büyüdü ve şimdi 144 ülkede görülebiliyor. Girişim, İngiliz şirketlerinin Devlet hizmetlerine erişmesine yardımcı olmak ve İngiltere’nin dünyaya ilham vermesi ve İngiltere’ye ziyaret etmek, iş yapmak, yatırım yapmak ve eğitim için cesaretlendirmek için ellerinden geleni yapmalarını sağlamak için kuruldu. Kendi ülkemde yaptığımın işin ne olduğunu daha iyi anladım ve yaratıcı bir İngiliz markası olarak tanındım. Bu hayatımın en gurur verici anlarından birisiydi. Ama bence markamın en büyük başarısı- pardon kulağa çok klişe gelecek; ama Roja Parfümü kullanan insanları görmek. Tüm dünyada oluşturduğum koleksiyonlara âşık olan o kadar çok insan olmasaydı, konuşacak bir başarı olmazdı.

Ortaya çıkardığınız parfümler hangi kadınlara hitap ediyor?
Roja Parfüm müşterisini herhangi bir cinsiyet, yaş veya ırka göre genelleştirmek pek doğru olmaz. Markanın koku hakkında en sevdiğim yönü de bu, yargılayıcı olmaması. Çünkü müşterilerimizin asıl önemli olan özelliği sadece kokuyu seven bir birey olması, dolayısıyla Roja Parfüm kokuyu seven tüm kadınlara hitap ediyor.

Son olarak, en doğru parfüm seçimi için bize birkaç tavsiye verebilir misiniz?
Çoğu insan parfüm kokusu almaz, pazarlamayı koklar. Bu yüzden bu kadar çok şişe bitmemiş durumda: çünkü insanlar sürekli yeni şeyler satın alıyorlar. Mağazalarda yönlendirilmek yerine, ziyaretinizde mevcut olanlarda ustalaşmak için zaman ayırın. Neyin cazip olduğunu belirlemenizi sağlayan birçok online kaynak var. Hangilerinin sizi gerçekten ilgilendirdiğine dikkat edin ve onlar için notlar alın, daha sonra mağazalarda direk olarak o ürünlere odaklanırsınız. Bu durum, gerçekten seveceğiniz bir şey satın almanızı sağlayacaktır. Kâğıtta parfüm kokusu almayı deneyin, biraz oturduktan sonra, koku almanın tek akılda kalıcı yolu budur. Alkol içeriği anestezi gibi çalışır ve burnunuzu çabucak yorar. Kokuların nüanslarını anlamak için koku kartlarını birbirinden uzakta tutun ve karıştırmayın. Sadece parfümerin notalarını anlamak için birbiriyle kokuları karşılaştırın. Aralarından en beğendinizi ayırın ve daha sonra parfüm standına geri dönerek sevdiğiniz kokuları cildinizde uygulayın.