Yaklaşık on yıldır ülkemizde “Steakhouse” fırtınası yaşanıyor. Sonu “Et” olan neredeyse her kelime ile bir işletme açıldı. Çoğu beklediği kazancı elde edemeyince sahneden çekildi ama hala bu furyanın etkileri sürüyor. Beeves Steakhouse’da bu dönem içinde açılan işletmelerden biri.
Kurulduğu 2009 yılından beri ilkelerinden hiç taviz vermeden yoluna devam ediyor. Geride kalan 9 yılda çok yol kat etmiş. Bugün yurt içi ve dışında toplam 18 şube ile hizmet veriyor. Kurucuları Sidar Budak ve Hakan Artar bu yola iki genç mühendis olarak çıkmışlar.
”Menüde yer alan tüm ürünlerin reçeteleri kuruculardan Sidar Budak’a ait”
Menüyü denedikten ve birazda sohbet ettikten sonra kendisinin “Makine Mühendisi” değil “Et Mühendisi” olduğuna karar verdim. Miami’de mutfak eğitimi almış ama hayvancılık konusundaki bilgi ve deneyimine şapka çıkarmak gerekiyor.
Yaklaşık 20 yıldır hayvancılıkla uğraşıyor. 2006 yılından beri Gebze ve Kars’da bulunan çiftliklerinde Güney Amerika’dan getirdiği (Arjantin ve Uruguay) “Black ve Red Angus” cinsi hayvanları yetiştiriyor ve beslenmelerine büyük önem veriyor. Kesinlikle fabrika yemi kullanılmıyor, doğal ortamlarındaki şekli ile beslenmeleri için çaba sarf ediyor. Hatta Gebze’deki hayvanları Kars’daki arazilerinden getirdiği dağ otu ve mevsim bitkiler ile hazırladığı özel silaj ile besliyor.
”Beeves üretimde oldukça hassas. Neredeyse kullandıkları her şeyi kendileri üretiyorlar. Çekmeköy’deki üretim tesisleri adeta bir laboratuvarı andırıyor. Üretimde hijyen ve kaliteden asla taviz vermiyorlar”
Lezzetin tüm şubelerde aynı olmasına büyük özen gösteriyorlar. Dry Age konusunda oldukça iddialılar. Amerika’dan özel olarak getirdikleri “Dry Age” odalarında imalat yapıyorlar. Pek çok yerde bulabileceğiniz “Dry Age” çeşitlerinin yanında rakiplerinden farklılaştıkları nokta menüdeki “Dry Age Burger”. Lezzeti ve pişirilme kıvamı gerçekten nefis. Kullanılan hiçbir malzemenin lezzeti etin önüne geçmiyor. Bence bu çok önemli zira pek çok yerde yediğiniz hamburgerlerde kullanılan sos ve malzemeler nedeniyle etin lezzetini alamıyorsunuz. Menü çok kalabalık değil seçim yapmakta zorlanmıyorsunuz. Her zevke hitap edecek lezzetlere yer verirken, pek çok işletmenin yaptığı gibi uzmanlıkları dışındaki ürünlere yer vermemişler. Herhangi bir Beeves restoranına gittiğinizde et çeşitleri dışında hamburger ve sosisin tadına mutlaka bakın. Her ikisini de denediğinize pişman olmayacaksınız.
Et tercihinizi Türkiye’de sadece burada bulacağınız “Süt Dana Sırt”tan yana kullanmanızı öneririm. Sekiz ay boyunca anne sütü ve ot dışında hiçbir şey yedirilmeyen süt danalarından elde edilen bu etteki yüksek aroma ve lezzeti kelimelerle ifade etmek gerçekten çok zor. Yemeğinizin sonunda finali Beeves’in Gaziantep’li ustaları tarafından özel olarak hazırlanan bol fıstıklı “Katmer” ile yapmanızı tavsiye ediyorum. Şeker ve kaymak dengesi alışılmışın biraz dışında olsa da, bolca kullanılan fıstığın aroması damağınızda adeta bir meltem esintisi yaratıyor. Ülkemizde üretim süreçlerine böylesine önem veren işletmelerin sayısı her geçe gün azaldığı için, Beeves’in sektörde üstlendiği rolün bir “Steakhouse”dan çok daha fazlası olduğuna inanıyorum.